Güncelleme Tarihi:
Emel Korkmaz, DHA muhabirine sol kolunda oğlunun adı ve kırmızı bir kalp işaretinin bulunduğu dövme ile boynundaki ’Ali İsmail’ yazılı kolyeyi gösterirken, şöyle dedi:
"Bunları, Alimin ölümünden 10 gün sonra yaptırdım. Ben, hep karşıydım böyle şeylere. Ama, acısını içime gömdüğüm Alim bana bunu da yaptırttı. Kolyeye de karşıydım. ’Neden isimlerini taşıyorlar?’ derdim. Onu da Alim için yaptırdım. Alişimin, adını, hatırasını taşımak istedim. Gerçi o benim yüreğimde, beynimde, aklımda, her yerde. Ali İsmail’i kalbime kazıdım. Yine de ismini taşımak istedim."
Anne Emel Korkmaz, Gezi olayları sırasında dövülüp 38 gün komada kaldıktan sonra 10 Temmuz 2013 tarihinde hayatını kaybeden oğlunun pusu kurularak katledildiğini, bazı kişilerin saçma sapan şeylerle katilleri sıyırmaya çalıştıklarını anlatırken şöyle devam etti:
"Görüntüler ortada. Nasıl bir vicdan? Onlar insan kanı taşımıyor mu bu raporu verenler? Onların evlatları, anneleri yok mu? Empati kursunlar; ’Benim çocuğumun başına böyle bir şey gelmiş olsa, acaba ben ne yapardım? Annem ne yapardı?’ Onu düşünsünler. Yani hangi vicdanla, hangi dinle böyle bir şey yapabiliyorlar? Çocuğa tekme atıyor, benim oğlum beyin kanaması geçiriyor, doktor ’Bir şeyin yok’ deyip eve gönderiyor. Oğlumu darp eden katil insan olamaz. ’Travma var’ diye rapor veriyor. Böyle bir şey olabilir mi? Bu nasıl bir ülkede ve nasıl bir hükümet tarafından yönetildiğimizin bir göstergesidir. Adaleti bulmak, oğlumun katillerinin cezalandırılması için buradayım. Oğlum geri gelmeyecek. O acı dinmeyecek. Ama katiller de rahat rahat sokakta dolaşmasınlar. Onlar da cezalandırılsın ki, başka canlar yanmasın, başka anneler ağlamasın diye. Biz bunu istiyoruz."